islami şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
islami şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Üniversite seçimi hakkında tavsiyeler

Merhaba, sevgili öğrenciler bu konumuzda sizlere, tercihleriniz hakkında yardımcı olabilicek bir yazı hazırlamaya karar verdim, öncelikle üniversite seçmek ikiye ayrılır , birincisi meslek seçmek ikincisi kaybetmek, evet doğru duydunuz '' KAYBETMEK'' bunu nasıl ifade edebiliriz 
açıklayalım öncelikle: Kişinin bir hayalleri olmalıdır. Ve o hayallere odaklanarak ilerlemelidirler. Unutmamanız gereken birşey var oda kesinlikle sevdiğiniz işi yapmaktır, ve o yüzden o işe uygun bir üniversite seçimi yapmalısınız, puanınızın verdiği en yüksek okulu seçmek yerine, ilk 5 üniversiteyi kıyaslayın, girin web sitelerine bir göz gezdirin..

ORNEK: Bilgisayar mühendisliği okuyacaksınız, bu konu hakkında iyi bir araştırma yapmaz iseniz, bir başka bölümün prof. doçent'i ile bilgisayar dersi işlersiniz ve buda size vakit kaybı ve bilgisizlik kazandırır bu yüzden, bilgisayar mezunu 3-4 hocanın aktif olduğu bir üniversiteye kaydolmak her zaman avantajlıdır.

Üniversitelerde seçim yaparken, çok göz boyamaca olduğunu düşünüyorum, lakin sizlere tavsiyem o üniversiteden mezun olmuş kişiler ile konuşup görüş almaktır.

Sizin seçeceğiniz üniversiteniz sizin kaderiniz, ve mesleğinizi belirleyecek hata olmamalı.

 
Devamını Oku

Pazar Farm hakkında öneriler


Öncelike merhaba , Kendi deneyimlerim sonucunda , yaptığım Farm, Pazar gibi işlerde kulandığım yontemlerden bahsetmek istiyorum..


- Pazar -

Öncelikle, Pazar'a sermaye ile başlayacaklar için önerilerimi saymak isterim..

Yaklaşık 200-500 m ile Trina,bus,bes buy pazarı kurabilirsiniz ve 1,2 gün pazarda kaldığınızda bir çok trina ve yüzlerce bus,bes alacaksınız. her bes başına 750 K , Bus başına 400k bir kaar bırakacaktır. Trina başına 5-8 m arası bir kaar bırakacaktır. bu mevla size az gözükmesin. 1 hafta yaptığınızda toplanan para güzel bir miktar olacaktır emin olabilirsiniz.
 


 Ve Diğer Bir yöntem ise, Kutu,gem,fragment işine girmektir. Burada Çok ks ve rakabet oluyor lakin hertürlü kutu gem fragment alabiliyorsunuz. ve Tabir-i Caiz ise peynir ekmek gibi satılmaktadır. Kırmızı kutu ,500k, yeşil 800k , mavi kutu 1, 1,200 k arası para bırakmaktadır, gemlerde değerine göre min 300- 2m arasına kadar gem başı kaar bırakabiliyor ve bu şu demek oluyor. 3 Gün pazardan 7,8 gb gem,fragment,kutu topladığınızda 3 günde pazarda onları eritince hatrı sayılır bir para elinizde kalacaktır..
 


 Bir diğer yöntem ise, +6 , +7 uniq ve higgclass item almaktır. bu itemlerin yanında ekstra trina,bus,besde satılabilir. Upgrade yapacakların ilk tercihleri bu silahlar olmaktadır ve seri şekilde satıllabiliceğine inanıyorum.. Güzel bir kaar'da bırakıyor..
 


Sermayesiz Pazar :

Evet arkadaşlar, şimdi sıfır parayla yapabiliceğimiz pazarlardan bir kaçtanesine gelelim. Maradon'daki madene giderek free,ücretsiz olan Mattock'u alıp 2,3 saat boyunca , dc flaş, ve ts,abys, gibi şeyler ile birlikte yaklaşık 5-10 m para kasabilirsiniz...
Bu 10m'yi değerlendirebilmek için.. Buy tezgah'a alımı ucuz olan
 


Misal: OLd , Shio Old İmir Ring, Old belt of dex, Old white silver , old warrior earing gibi itemleri 1m'den toplayabilir onları 3, 5 m arası pazara koyarsanız yaklaşık 6,10 saat arasında satılabilirler. buda demek oluyorki 10 adet takıyı 3,5 m den satarsanız 30,35m gibi bir para bırakıcaktır.. Ve buradan sonra takı çeşitini attırarak devam edeceksiniz. Misal Old flame ring, 4,m Alışı , Satışı 8m , old black dragon neckle alışı 3. 3.5m , Satışı 9 m old secret earing alışı 8m satışı 14,5m kekuri ring alışı 3m satışı 9m ve bu takıları alırken aralarda shio,imir,warrior earing,gibi takılarıda toplarsanız bunlar size exstra para kazandıracaktır.. bunu yaptığınızda 1,2 hafta içinde elinizdeki para miktarı 250, 500m arası olacaktır.. Uğraşmaya deyermi değmezmi size kalmış.

 

Son olarakta, Gate önü serverin ihtiyaclarını al sat yapabilirsiniz, Ts,kek,abyssgem,opal,crystal,talia mazemeleri,def,atak scleri gibi bunlarlada para kazanabilirsiniz..
 

Ekstra olarak - Güzel para bırakan bir yöntem -

Mavi kutu görevi, Bildiğimiz gibi nerdeyse sürekli forumda gördüğümüz bu kutu görevi, evet uğraştıran ama uğraştığına değen bir hatırı sayılı para bırakan bir iştir..

Eğer vaktiniz var ise, Evinizde 2 bilgisayar var ise bu yöntemle güzel paralar kazanabilirsiniz, önceliğiniz 8 adet 70 level çar kasmak bronz premium yeterli olacaktır.. evet zor gibi gözüküyor ama 8 gün falan sürecektir peki ondan sonra nemi olacaktır. 8x tropy mavi kutusu güncel olarak manes'te 15m civarı sanırsam. 8x15m 120m, exstra olarak bir +80 çar yaparsanız jr,bdw,choslardan ft,lerden alabiliceğiniz mavi kutulardan günlük gelir 2.5 gbye kadar çıkabilir bunu 1 haftaya çarpınca 17 gb aylık olarak 55 -60 gb buda ay sonu 2milyar para demektir..
 

Buraya kadar okuduysanız teşşekür ederim kendim oyunu bırakmış biri olaraktan cok sorulunca anlatmak istedim,tabiki real hayat daha önemli oyun'u hayatınızın onune geçmesine izin vermeyin.. Selam ile..
Devamını Oku

Knight online job ve farm tavsiyeleri

Selamun aleykum.. İyi oyunlar dilerim geçen açtığım konuda pazar strajedilerinden bahsetmiştim elimden geldiği kadar konu uzun olmuştu biraz Farm için bildiklerimi önerebiliceklerimide bu konu altında toplamak istedim.. Öncelike ön yargılı olmazsak iyi olur siz herşeyi biliyor olabilirsiniz bu güzel birşey ama bilmeyenler için faydalı oluyor, Yani gördüğümüz gibi neredeyse hergün Farm önerisi, Farm için hangi takılar hangi silahı almalıyım hangi job önerilir gibi sorular sorulmakta bu yüzden elimden geldiği kadar yazacağım.


-Job Seçimi -
Kendinize uygun olan , ve sevdiğiniz job ile farm yapmak en keyiflisi olacaktır. Her jobun kendisine göre artısı ve eksisi bulunmaktadır Ne istediğinize bağlı.

Okçu: Okçu jobu, genie ile farm yapmakta daha başarılı ve bunu genelde elle farm yapmayı sevmeyenler veyada, ben kurayım geniye işe gideyim,okula gideyim bilgisayar açık kalacağına farm yapsın kafasında olanlar için tavsiye ederim.

Warrior: Kasması, oldukça zor ama kasarım diyorsanız +80 olup bir clan bularak sürekli cz'de ego ve bos kovalayabilirsiniz, eğer sağlam ekip bulursanız sürekli farm yapan günlük 2 gb belki fazlasını bırakabilir.

Str priest: Priesti fazla kasmanıza gerek yoktur , ve derevus gibi slotlarlarda, genie bırakabilir. El ile farmda başarılı bir jobtur, Genelde delos kısmında ts,abyss gem magıc hammer kasabilirsiniz aynı şekil cz de ego partilere girebilirsiniz , yani genellikle el ile farm yapacakların tavsiye etmesi gerek.

Mage: Mage de el ile kasacakların tavsiye etmesi gereken bir jobtur. Eslantta harpy slotlarını dönerek, md iron impact ironbow, ms bes ,bus kasabilir. Lakin sw al gel bide çok damage yediği için sabırlı kişilerin tercih etmesini öneririm.


El ile kasılabilicek Çöp slotları:

Burning Stone :Evet bu slot karuslar için linart, humanlar için labia village, gaint gollem tarafında kalıyor. ve gerçekten el ile farm yapabilicekler için öneririm, çok seri çöp atmaktadır ve 1,2 magic bag alırsanız her üstünüzü boşaltığınızda yaklaşık 2m civarı para bırakıyor ne kadar seri kestiğinize bağlı olarak, saate 12,15 m bırakmaktadır ve kesimi oldukça basittir. Okçular 3-5 combosu ile kasabilir.


Hallf Troll - Warrior : Bu slot ve htc,htb benzeri slotlardan eslantta mevcut onları eklemeye gerek yok,
Lunar valley'den ışınlanın uruk tronların oradan devam ettiğinizde buraya varabilirsiniz. Kesimi rahat olan bir çöp slotu




-Genieli farm -
Uruk blade,Uruk tron, uruk hai çeşitlerine bırakabilirsiniz. buradan nakit para , ms ve exp kasacaksınız.. tam 1 gün durduğunuzda 1 çanta ms alabilirsiniz, zaten 1,2 takıa atarsa elle farm yapmaya bedel oluyor. tabiki 20 30m nakit bırakabilir günlük.
Boş bulmak zor ama campları dolaşın genede güzel slot



Cardinal: Bu slot oldukça kalabalık hatta boş bulunması en zor slotlardan biridir lakin boş bulduğunuzda genie ye bir kaç gün bırakın göreceksinizki , nakit para biriktirmiş olacaksınız. (Çarınız ne kadar güçlüyse okadar çok seri keser ve ona göre çok jawel kasabilirsiniz )
 

 Savage- werewolf: Crystal,opal,sappire ve ezik bus , animol blod, +8 yakmalık kasabilirsiniz. Değermi değmezmi tamamen sizin fikriniz Oyunun ilk başlarında değerli oldukları için tercih edilebilir ve slot bulamayınca boşta kalmasın diye konuabilicek bir slot
Büyütmek için tıklayınız, esas boyutları 755x404.


 
 Adream için

Derevus: İçinden çok seri şekilde, bus bes türleri çıkmaktadır ve genelde adreamda boş bulmak mümkündür.

Ork warrior: Bu slot cok güzel coins bırakan bir slot, peri dc preniz varsa, noah sc ile birlikte 17-22 k arası para düşer kutudan ve bus bes, atabiliyor gerçekten yapılmaya değer güzel para bırakıyor ve her slota nazaran boş bulmak mümkün..

Cardinal: Cardinal herkesin bildiği gibi 100k' değerinde görev itemi atan bir mob. adreamda ara ara dolu olur ama boş bulma ihtimalinizde var. oradada sakince farm yapabilir direk nakit para kasabilirsiniz.

EKSTRA - Delos

Mor peri alarak, 35 level'e warrior düşürüp serice ,delosta 1,2,3 Kat solucanda serice abyss gem + coins + kasabilirsiniz.

Arkadaşlarınız varsa beraber kasabiliceğiniz, 1 mage 1 warrior ile shadow katında abyss gem+ magic hammer ve coins kasabilirsiniz cok güzel para bırakıyor lakin boş bulmak zor biraz çarpışmanız gerekebilir

Ghost warrior keserek ts,abyss gem de kasabilirsiniz.


İtem TAVSİYELERİ

Başlangıç seviyesindeki bir okçu için
+7 iron bow, +8 fp set old elf belt old silver earing , agility neckle, veya priest peddant. old elf ring x2 ( 2 rol alabilirseniz elle farmda daha cok iyi olur ) ( İlerliyen zamanlarda ironbowu +8 leyerek daha seri kesebilirsiniz.

Başlangıç seviyesindeki warrior +7 raptor,old roc , old plat earing str neckle,ske belt, walkiri pathos set alırsanız ( Sağlam gözüktüğünüz için rahatlıkla cz farm party bulabilirsiniz.

Mage içinse, old flame ring, +7 woe ,veya +73 ataklı isimsiz uniq geri kalan takılar hp,flame ağırlıklı olmalı ( Pek,mage oynamadım takı, stat seçimini tecrübeli birine sormanızı öneririm)

Str priest: +7 iron impact, mirage +7 ikisinden birini alarak +8 fabric str set dizerek delosta rahatça farm yapabilir takılar warrior gibi old roc old plat vs


Unuttuğum kısımlar olabilir, evet çoğu bilindik slotlar ama genede eski oyuncular oyuna , hergün dönüş yapmaktadır unuttuklarını bakarak tazeleyebilirler. Şimdiden teşşekürler.

Not: Günde bir kaç saat elle farm yaparak , gerisni genie ile yaparak bir çar dizebilirsiniz. sabahtan akşama kadar elle farm yapmak pek sağlıklı değil, oyunu oyun gözüyle oynamaya dikkat edelim iyi farmlar

Devamını Oku

İslami evlilik hikayesi kesinlike oku

Esselamu aleyküm ve rahmatullahi veberakatuh

ben okurken gözyaşarıyla okduum sizlerle paylaşmak istiyorum Allah herkese böyle insanlar nasip etsin...

SALIHA BIR ES ISTIYORUM(MUTLAKA OKUMANIZI TAVSIYE EDERIM) ---------------------------------
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu.
Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim.

Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım sürekli onlar konuştu, şaşırdım kaldım...
Bir şey diyemedim...
Kına gecesinde en iyi müzüsyenler olacakmış...Düğünde keza aynı... Ev dayalı döşeli olacakmış,hemde hepsi en pahalısından... Araba olacakmış son model hemde, çünkü komşunun damadı sıfır araba almış geçende...Anne hadi kalkalım diyecektim utandım...
Kızla görüştürmek istediler...
İslamiyete uygun olarak görüştük... on beş bilezik...En güzel gelinlik(10 bin tl)...En büyük düğün salonu...Ne diyeceğimi bilemedim... Ben Saliha Bir Eş istiyordum sadace... Istekleri bir türlü bitmiyordu...O anda yan taraftaki aynaya gözucuyla baktım kendime...Görünüşümdede bir iş adamı profilide yoktu... Yirmi beş dakika konuştu istekleri bitince sıra bana geldi. Senin isteklerin nelerdir dedi...
Biran önce kalkıp gitmek istiyordum sıkılmıştım, geleli bir saat olmasına rağmen dünya malına bağlananlarla birlikte olmak içimi karartmıştı...
Tekrar sordu isteklerin nelerdir...
Hayırlısı olsun dedim kalktım...
Nezaketle ayrıldık evden... Yolda giderken telefon geldi... Amcam arıyordu.. Yan komşuları serhat amcanın kızı varmış...Serhat amca çok iyidir...Cocukluğumdan beri tanırdım kendisini... Tamam dedim amcama geliriz... Serhat amcalara gitmek için hazırlanıp annemle koyulduk yola, on beş dakika sonra ulaştık evlerine.
Sohbet açıldı çocukluğumuzdan,başladı beni övmeye… Kızardıkça kızardım utancımdan birşeyde diyemiyorum… Derken söz asıl konuya gelmişti… Evladım seni severim maksat gençleri mutlu etmek Allahü tealanın izniyle dedi ve başladı isteklerini saymaya…
O kadar çok şey saydı ki uykum gelmeye başladı… En sonunda da benim oğlumun kumar borcu var onu ödemeden evlilik de olmaz zaten dedi. Birden gözlerim açıldı,şaşırmıştım açıkçası… Gözümü yerden alamadım uzun süre…
Serhat amca gençler
Serhat amca gençleri görüştürelim dedi… Bir odaya geçtik kız konuşmaya başladı… Onceki görüştüğüm kız gibi ne varsa herşeyi istiyordu …
Konuşmasını çalan telefonu böldü açıp konuştu kapattı. Tekrar çaldı konuşup kapattı… Sonra tekrar..
Dayanamadım sordum arayan kim diye. Eski nişanlısıymış ayrılalı on gün olmuş. Neden ayrıldıklarını sordum. Çay bahçesinde bir erkekle otururken görmüş sonra tartışmışlar, tartışma büyüyünce de ayrılmak zorunda kalmışlar. Oturduğun kişi kimdi ki? ... Calıştığı yerdeki müşterilerinden biriymiş… Demek önceden çalışıyordunuz? Evet ben masörüm dedi…
Soktan şoka giriyordum.. Beş dakikada bilmediğim bir sürü şey çıkmıştı… Evlilik amacını sordum… Nişanlısı çok rahatsız ediyormuş farklı bir hayat,farklı bir ortam istiyormuş… Açık konuşmak gerekirse hava değişimine ihtiyaç duymuş… Daha fazla dayanamayıp izin istedim kalktım…

Ben sadece saliha bir eş istiyordum…

Nezaketle evden ayrıldık annemle… Daha sonra öğrendim ki serhat amca arkamdan bir sürü laf etmiş… Gülümseyip,bugün öven yarın söver dedim içimden… Artık evlilik düşüncesinden vazgeçmek üzereydim.

Haftalardır dışarı çıkmıyordum. Akşamları hava almak için balkonda oturup kitap okuyordum… Karşı komşumuz gece çalıştığı için akşam dokuz gibi evden çıkıyordu. On yaşındaki oğlu da babasının peşinden ağlayıp dururdu her gece ablası çocuğu oyalamak için balkona çıkarıyor ve her fırsatta benimle konuşmaya çalışıyordu… Bu sık sık tekrar etmeye başlayınca bunaldım artık. Bir akşam kıyamet ve ahiret kitabını alıp aynı saatte çıktım balkona… Beni görünce o da çıktı balkona, bir konu bulup yine başladı konuşmaya… Her akşam kitap okuyorsun nedir onlar… işte beklediğim fırsat gelmişti okumak istersen vereyim deyince olur dedi… Besmele çekip iki üç metre karşıdaki kıza attım kitabı. Hadi gir de evde okumaya başla dedim… Kitabı okumuş olacak ki bir daha balkona çıkmaz oldu…

Evlilikten vazgeçmiştim bir eş bulmak bana uzak görünüyordu…Aradan aylar geçmişti, o zaman zarfında birkaç kızla daha görüşmeye gittim annemle… Fakat netice aynı değişen bir şey yoktu…

Bir Salı akşamıydı içim çok daralmıştı, adeta boğuluyordum… O gece iki rekat namaz kılıp yattım… Acayip bir rüya gördüm…
O akşam balkonda dolunayı izlerken telefonum çaldı…Gözüm dolunayda, cebimden çıkarttım telefonu kimin aradığına bakmadan kulağıma götürüp telefonu açtım…Arayan ses tanıdıktı…Fakat o günden sonra hayatımın değişeceğini nereden bilebilirdim ki… Arayan en yakın arkadaşım Aliydi. Canı sıkılmış beni çağırıyordu. Abdest aldım evin yakınındaki çay bahçesine gittim.

Çocukluğumuzdan açıldı konu sonra gördüğüm rüyayı anlatmak istedim…
Tozlu bir köy yolunda gidiyordum elimde bir tane kılıç vardı etrafımda ise bir sürü yılanlar… Yılanlar bir metre kadar yükseltmişler kafalarını yukarıya doğru…Hepsi üzerime atılmak için zaman kolluyorlardı… Kılıçla kendimi savunuyordum… Bana yaklaşanları kılıçla öldürüp ilerliyordum… Ileride uyuyan biri vardı bilmediğim bir ses işittim ama ortalıkta kimse yoktu… Uyuyan kişiye baktım… O ses; yatan kişi Musab bin Umeyrdir dedi. Sonra ileride giden iki kişi gördüm biri Peygamberimizdi diğerinin kim olduğunu göremedim…
Ali yorumlamaya başladı rüyamı; Düşmanlarını yenerek iyi bir neticeye ulaşacaksın dedi…
Konu evliliğe geldi yine… Başımdan geçenleri anlattım… Dertliydim bu konuda… benim eşim dünyaya bağlı olmamalıydı, sadece dünyalık uğruna yaşamamalıydı… Uzunca dinledi Ali sıkıntılarımı… O konuşmaya başladı bu sefer. Evden çıkarken annem dedi bizim mahallede bir kız varmış onunla görüştürmek istiyorlar seni.
Yok Ali bundan sonra kolay kolay kimseyle görüşmek istemiyorum dedim… Kızda pek istekli değilmiş zaten dedi… niye diye sordum.. O da birkaç kişiyle görüşmüş daha sonra evlilikten soğumuş iyice… Alinin annesi ısrar edince de olur görüşelim demiş...Tamam dedim yarın gideriz diye sözleştik…

Rüyam gerçek mi olacaktı acaba… Bu zamana kadar sabrettim önüme gelen engelleri Allahü tealanın izniyle aşmıştım… Ali ile vedalaşıp eve geldim konuyu anneme açtım… Yarın gidecektik görüşmeye… Cok heyecanlıydım nedense… Sabah erkenden kalkıp giyindim… Heyecan gitmek bilmiyordu bir sağa bir sola yürüyüp duruyordum evin içinde… Ilk defa bu kadar heyecanlıydım… Oğle namazını kıldıktan sonra yola koyulduk annemle… Ali bizi kızın evine kadar götürdü… Kapıyı çaldım… Kapıyı babası açtı eve buyur etti… Biraz sohbet ettik söz asıl konuya geldi sonra…
kızın babası konuşuyordu; evladım benim söyleyeceğim bir şey yok sen kızımla konuş bu konuları dedi.

Şaşırmıştım gerçekten çünkü ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyordum… dünyalık bir konu açılmamıştı ilk defa…

Bir odaya aldılar beni kızla görüşecektim… Sandalyeye oturdum ellerim masanın üzerinde avucumun içerisinde ise terleyen ellerimi silmek için bez bir mendil vardı… Odaya kız girdi nurani yüzlüydü… önüne bakarak konuşmaya başladı…

Diğer kızlar gibi bilezikten gelinlikten girmedi konuya… Ilk sorusu namazdan oldu…. Bana namaz kılıyor musun demedi, namazı kaç dakikada kıldığımı sordu. Mesela öğle namazın kaç dakikada bitiyor dedi… on beş dakika civarında diye söyledim… Memnun oldu… sonra birikmiş ne kadar paran var deyince önceki görüştüklerim gibi konuşmaya başlayacak herhalde dedim içimden… 45 bin lira var…

Paranın zekatını veriyor musun deyince yanlış düşündüğün için utandım.. Evet veriyorum dedim…
Konuşmasına ağır ağır devam etti…
Sizden önce üç kişi ile daha görüştüm hepsi de zengindi, güvendikleri tek şeyleri paralarıydı. Bütün konuşmaları paraya zenginliğe dayanıyordu. Dine ait hiçbir bilgileri yoktu ve namaz bile kılmıyorlardı.

Size ilk sorum namaz oldu çünkü namazı doğru olan ve huşu içinde kılan bir insandan zarar gelemez. Ailesinin hakkını gözetir haksızlık yapamaz. Herkes için en iyisini en güzelini ister. Kimseyi hor görmez ve ezmez. Böyle insanı bütün mahlukat sever,mahlukatın sevdiğini de Allahü teala sever. Allahü tealanın sevdiği kul ise makbul edilen kuldur…

ve devam etti konuşmasına…

Sonra zekatı sordum çünkü o parada fakirlerin hakkı da var. Fakirlerin hakkını gözetmeyen eşinin hakkını da gözetmez. Allahü teala ondan nasıl razı olur ki…

Ne kadar doğru konuşuyordu konuşmaları beni çok mutlu etmişti. Dünyalık bir şey istemiyorum diye dem etti... Yan taraftaki kitaplığı göstererek okuduğu kitapları gösterdi. Görünce çok mutlu oldum çünkü benim okuduğum Ehli sünnet Alimlerinin kitaplarını okuyormuş.

Ben kızarıp terliyordum nedense, elimdeki bez mendil de iyice ıslanmıştı. Benim ise kıza soracağım bir şey kalmamıştı, ben sormadan herşeyi anlattı bana.

Son olarak annemle konuşmak isteti,...
ben dışarı çıkmak için ayağa kalkınca elimdeki mendil yere düştü. Yere göz gezdirdim ama göremedim dışarı çıktım… annemle de on dakika kadar konuştular içeride, annem çıkınca evden izin isteyip ayrıldık.
İki tarafta birbirinden memnun olmuştu.
Anneme içeride ne konuştuklarını sordum. Anneme nasıl davrandığımı ailemle olan ilişkilerimi sormuş. Çünkü anne ve babanın razı olmadığı bir evlattan Allahü teala razı olmazdı.

Eve gidince konuyu babamla konuştuk çok sevindi… Abdest aldım iki rekat namaz kıldım odamda sonra birkaç gün önce gördüğüm rüya geldi aklıma… Elimdeki sabır kılıcıyla zorlukları aşmak nasip olmuş ve sonuca ulaşmıştım…
Bu günden itibaren düğün hazırlıklarına başlayacaktık artık… Söz kesilip aileler arasında yüzük takıldı. Düğün konusu biraz sıkıntılı olmuştu..
Akraba tarafı çalgılı olmasında ısrar ediyor ,ben ise dini yönden olmayacağını anlatmaya çalışıyordum. Ben yumuşak huylu oldukça onlar daha fazla üzerime geliyorlardı. Düğün çalgılı olurmuş onlara göre. Cenaze evi gibi dualar edilip mevlit okutulmazmış… Ne yapacağımı şaşırmış ve iyice bunalmıştım. Defalarca haram olduğunu anlatsam da çalgısız olması gerektiğini kabul ettiremiyordum… Bir akşam evde akrabalarla toplandık bu konu hakkında konuşuyorduk. Bir şartla isteğinizi kabul ederim deyince hepsi şaşırdı… herkes gözlerini bana çevirmiş ne diyeceğimi bekliyorlardı. Öldüğümde mezara benimle girecek olan varsa ve benim yerime hesap vermek isteyen olursa kabul edeceğimi söyledim… Kimse yüzüme bakmıyordu artık utanmışlardı açıkçası… Bu konu da böylece şekilde kapamış oluyordu…

Bir Perşembe günü kız tarafıyla sözleşip düğün alış verişine çıktık… Nişanlım sanki yanımda köle gibi duruyordu. Ben ne göstersem olur beğendim diyordu. Bir insan bu kadar mı mütevazi bu kadar mı ince olabilirdi. Onun bu durumunu gördüğüm zaman ben en kaliteli en güzel olan eşyaları alıyordum. Onu mutlu etmek için elimden geleni yapmak istiyordum… Evimizi döşemiştik her şey çok güzel gidiyordu… düğün günü gelip çatmıştı… heyecandan ölecek gibiydim elim ayağıma dolaşıyordu adeta. Düğün tam istediğim gibi olmuştu…. Evliliğimizin ilk yılları diğer evlikler gibi tartışma ya da kavga ile geçmiyordu.
Biz İslamın etrafında birleşmiştik. Hiçbir sorunumuz da olmuyordu. Eşimin zekasına güzel ahlakına güler güzüne hayrandım… Onsuz zaman geçmiyordu, işteyken fırsat buldukça arıyordum,sesini duyuncada çok mutlu oluyordum. Konuşmasında içimi rahatlatan bir tesir vardı. Bunu nasıl yapıyordu bir türlü anlayamıyordum. Eve gittiğimde beni her zaman güler yüz ile karşılardı, o anda bütün yorgunluğum giderdi. Yemek hazırlarken yardım ederdim. Sen otur yorgunsun der, ben de içeri gidip otururdum. Onun üzülmesini hiç istemiyordum çünkü. Her ne isterse yerine getirmek için can atıyordum… Benden bir şey istesin diye gözlerinin içine bakardım.

Arada bir arabamla gezerdik,gezdirince mutlu olurdu…
Yine bir gün gezdirmek için çıkıp arabaya bindik. Dönüp bana baktı. Sabır çok güzeldir,sabır insanı bu araba gibi ulaşmak istediği yere götürür dedi. Neden böyle bir şey söylediğini anlamamıştım… biraz gezip eve gelmiştik…

Birkaç gün önce yatak odasının kapısı bozulmuş, kilidi zor açılıp kapanıyordu. Geçen gün mahallemizde hırsızlık olayı olduğu için odamızın kapısını kilitliyorduk… Bir haftadır eşimin midesi bulanıyor bunun içinde geceleri sık sık kalkıyordu… benim uykum çok hafif olduğu içinde hemen uyanıyordum…

O gece tekrar midesi bulanmış olacak ki kalktı, kalktığını hissedip gözlerimi açtım ama uyandığımı anlamadı. Yavaş yavaş kapıya doğru ilerledi…Fakat o anda gözlerime inanamayacağım bir olay gerçekleşti… Ben rahatsız olmayım diye kilitli olan kapının anahtarına bile dokunmadı… kapı kilitliydi Eşim "Bismillahirrahmanirrahim" dedi ve kapıyı açmadan dışarı çıkmıştı. Bu durumu görünce kalbimin atışları hızlandı terlemeye başladım… yataktan kalktım gözlerim, kapıya odaklanmıştı… yatak odasının camından lavabonun ışığı belli oluyordu… Lavaboda elini yüzünü yıkayıp ışığı söndürdü. Ben hemen yatağa yatıp uyuyormuş gibi yaptım. Fakat eşim kapıyı açmadan odaya girdi… Kalp atışlarım iyice artınca dayanamadım uyanmış gibi yaparak Yatakta doğrulup oturdum… Eşimin yüzüne baktım… adeta güzü nurlanmış parlıyordu… Uyandığımı görünce gülümseyerek yüzüme baktı. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim. Rahatsız mı ettim diye sordu. Yok çıktığını bile duymadım deyince gülümsedi ve yattı…
Işe gittiğimde sürekli o anları düşünüp duruyordum. Bu nasıl olabilirdi?... Akşam eve gittiğimde zile basmadım ve kapıyı anahtarımla açtım. Kapıyı açtığımda eşimi karşımda buldum… işten geldiğimde kapıyı açmak için bekliyormuş… Selam verip içeri girdim elimi yüzümü yıkayıp sofrayı hazırladık yemeği yedik… Bu gün neden durgunsun bir şey mi oldu? Diye sordu… Cevap veremedim…

Dün geceki olayı nasıl sorabilirdim ki…

Sana bir şey söyleyeceğim diyerek elimden tutup beni ayağa kaldırdı…gözlerinin içine bakıyordum… buyur söyle dedim… Hamileyim dedi… Ondan sonrasını hatırlamıyorum zaten… O anda ayaklarım boşaldı… Düşüp kalmışım yerde… Yarım saat sonra kendime geldiğimde eşim yanı başımda oturuyordu… Yattığım yerden doğrulup eşime bakınca utanıp yüzünü yere çevirdi… Bu habere o kadar sevinmiştim ki anlatamam…

Akşamları işten eve gelirken artık bebek eşyaları alıyordum… Gece yattığımızda eşimle hep hayal kurap duruyorduk… Cocuğumuz belli bir yaşa geldiğinde ilk hangi kitabı okumalıydı acaba… Ilk önce namaz kitabındaki bilgileri öğrenmeliydi. Ondan sonra hangisini okutsak acaba İslam Ahlakını mı? Herkese Lazım olan İmanı mı okutsaydık… Yok yok ilk önce Halifelerin menkıbeleriyle yeşertmeliydi kalbini… Benim evladım Ehli Sünneti savunan Ehli Sünneti yaymak için çabalayan bir kul olmalıydı onu bu şekilde yetiştirmeliydik…

Her akşam belli bir zaman dilimi içerisinde eşimle İmam-ı Rabbaninin mektubatını okuyorduk. Bir akşam okurken yorgunluktan gözüme ağrı girince eşime rica edip sesli okumasını söyledim ve gözlerimi dinlendirmek için kapattım. 212. Mektubu okuyordu… Bir ara gözlerimi açtım elindeki kitap kapalıydı. Gözlerimi açtığımı görünce hemen kitabı açıp gözlerini kitaba dikti… anladım ki o kadar sayfayı ezberlemiş ve ezberinden okuyordu. Okuduğu mektup bitince durdu… Mektubatı bu zamana kadar kaç defa okudun diye sorunca bilmiyorum dedi… Peki kitabı bitirmen ne kadar sürüyor? Bir hafta diye cevap verdi.. Anladım ki eşim manevi derecelere yükselmişti.. beni rahatsız etmemek için kapıyı açmadan çıkması bir kerametti…

O günden sonra eşime olan hürmet ve saygım daha da arttı. Eşim bir evliya idi… Ilmihal okuduğumda anlamadığım yerleri eşime soruyordum.
Öyle güzel açıklayıp anlatıyordu ki hayran kalmamak mümkün değildi… Hikmetini bilmediğim en ufak bir davranışını görsem soruyordum. O da hemen açıklar; ilmihalin şu sayfasında yazıyor diye söylerdi… Her haline sabrediyordu ve her haliyle de şükrettiği ortadaydı… İslamiyeti yaşayan bir numune vardı karşımda, bu yüzden Allahü tealaya her saniye şükretsem yine az gelirdi…

Eşimin birkaç kerametini daha görünce dayanamadım, artık ne pahasına olursa olsun bu konuyu konuşacaktım kendisiyle… her zamanki gibi işten geldim yemek yedik konuyu konuşmak için eşimi karşıma aldım… giderek büyüyen bir heyecanla yavaş yavaş konuşmaya başladım.. İslamiyetin en ince kurallarına en güzel şekilde dikkat ediyorsun. Konuyu uzatmak istemiyorum dediğim anda eşim konuşmaya başladı… "Sabır güzel şeydir. Sabrederken şükretmek daha güzeldir. İnsan her haline sabreder ve şükrederse Allahü teala ona daha iyilerini ihsan eder"… Artık ağzımdan tek kelime çıkmıyordu, eşimde konuşmasını bitirmişti… O günden sonra ona olan davranışlarım daha dikkatliydi. Onu kırabilecek her şeyden uzak duruyordum…

Bir akşam annem aradı komşu kızının düğünü varmış iki gün sonra, düğüne beni de davet etmişler. Eşimle birlikte gittik düğüne, her şey İslama uygun düzenlenmişti. Erkekler ve bayanların yerleri farklı bölümlerdeydi… düğündeki İslama uyma titizliğini görünce çok sevindim.
Bir akşam kendisine balkondan verdiğim Kıyamet ve ahiret kitabı geldi aklıma. On dakika sonra küçük bir çocuk geldi, o kızın kardeşiydi bu. Babası işe giderken arkasından ağlayan çocuk… Abi eğilir misin dedi.. eğildim kulağıma ablasının bana çok teşekkür ettiğini söyledi. Ben vesile olmuşum onun bu duruma gelmesinde. Bunu öğrenince çok sevindim… Eşim hamile olduğu için fazla kalamadık düğünde eve gittik…

Aradan aylar geçmiş ve eşim doğurmuş ve Bir tane oğlum olmuştu… hayatımızdan çok memnunduk… Eşimle her akşam kitap okumaya devam ediyorduk yine… Eşime üstadım diye hitap ediyordum… O benim üstadımdı. Dünya ve ahiret saadetim için en büyük vesile idi… geceleri rahatsız olmasın diye oğlumuz ağlayınca çocuğu alıp başka odaya gidiyordum… aradan iki yıl geçmiş oğlumuz büyümüştü…
Eşim her fırsatta sabır ve şükretmemi telkin ediyordu… bir zaman sonra eşim hastalandı. Zamanımızın çoğu hastanede geçiyordu… eşimin hastalığı artmış, benim ise elimden bir şey gelmiyordu.

Bir akşam işten eve geldiğimde kapıyı çalmama rağmen açmadı. İçeri girdim içeriden bilemediğim mükemmel bir koku geliyordu. İçeri girdim eşim yatıyordu ilk önce uyuyor zannettim. Uzun zaman uyanmayınca gidip uyandırmaya çalıştığımda vefat ettiğini anladım. O anda yıkılmıştım. İçim yanmıştı. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

Annemi aradım gelmesini istedim…. Eşimi diğer gün defnettik… Eve girdiğimde burnuma gelen o güzel koku mezardan gelmeye başladı… Her gittiğimde o kokuyu duyardım… giremiyordum. Onu özlüyordum sadece.. Canım eşim, üstadım vefat etmişti. Söylediği gibi yapmaya çalışıyor sabretmekten başka çare bulamıyordum… her an onu düşünüyordum…

Aylar sonra eve girme cesareti gösterdim… gözlerim doldu ağlamaya başladım. Balkonda çıkıp sandalyeye oturdum. Dolunay vardı… Alinin beni aradığı o akşam geldi aklıma… O akşamda aynı dolunay vardı… gözlerimden yaşlar akarak dışarıya çıktım… doğru üstadımın, eşimin mezarına gittim. Saatlerce ağladım…. O güzel kokuyu hissetmeye başladım tekrar… arkamdan bir el omzuma dokundu. Arkama döndüm eşim nurlar içinde arkamda duruyordu… Heyecandan bir şey söyleyemiyordum.. Başım dönmeye başladı ve bayılmışım sonra… Uyandığımda sabah ezanı okunuyordu… Kalktım etrafıma baktım… Eşimi gördüğüm anda... sabret dediğini hatırladım… Camiye gidip sabah namazını kıldıktan sonra dışarı çıkarken cebimde bir şey olduğunu fark ettim… Elimi cebime attım bir tane mendil vardı… Eşimin evinde ilk konuştuğumuz zaman avucumun içindeki mendil ayağa kalkarken yere düşmüştü bulamamıştım daha… demek ki eşim bulup saklamış… Mendilin bilmediğim şekilde çok güzel bir kokusu vardı…

BU GERCEK BIR HIKAYEDIR BU HIKAYENIN YAZARI YAZININ SONUNA EKLEDİĞİ CÜMLELER İSE ŞÖYLEDİR... ( Bu yaşananları babamın günlüklerinden derleyerek sadeleştirdim… Hikayede anlattığım kişiler annem ve babama aitti. Doğan o çocuk bendim. Sabır ve şükür insanı en üst derecelere yükseltecek kanatlardır…) Allah (cc) herkese böyle eş nasip eylesin … SON..
Devamını Oku

11 Temmuz 2017 Salı

Youtube Hakkında incelemelerim? Maddi ve maneviyat

Selam ile... Youtube' Platformunu bütün dünyada en çok kulanılan bir video paylaşım & izlenim sitesidir bunu herkes bilmektedir ve sizlere bir kaç önerim olacaktır.

Youtube'de Bildiğimiz Üzere neredeyse aradığımız her içerik yüzlerce çıkmaktadır. Ve bazı kanallar yüksel abone, ve sürekli video atmakdır En az günde 1 adet güncell video, Evet Artık bu bir kaç yıl içinde youtube bayağı gelişti İnsanlar'a bir ek gelir bir iş bir hobi olarak döndü, Eğer bir fotoğraf veyada video kaydedici bir makinanız var ise ve kendinize özgün içerikler üretebiliceğinize inanıyorsanız ve bu işleri seven yani saatler'ce bilgisiyar başında durup video montaj yapacak, edit yapacak ve en önemliside yeni içerikler yapacak kişiler ( Bu işleri sevmeden yapamazsınız,)


Evet dediğim gibi, Misal Kendi yapacaklarımdan bahsetmek isterim sizlere, Uzun Süredir youtube, hakkında araştırma yapan biri olarak. İlgi odağım Kamera,Bilgisiyar ve gezmeyi sevdiğim için bunları harmanlamak istiyorum. Yani şöyle anlatmak gerekirse, Bir hayellerimden biriydi, Hep fotoğraf makinamı alıp il il gezmek ve fotoğraflar çekmek insanlarla paylaşmak,Ama günümüz Şartlarında bu işler için maddi durum bütçe olması gerekmektedir. Buda insanın istemesede canını sıkmaktadır geliri az olan veyada olmayanlar için. 


Ve Youtube' İş ortaklığında yani partnerlik sistemi var bu sistemde, Kendinize Özgün içeriklerinizi çekiyorsunuz editliyorsunuz ve kanalınıza yüklüyorsunuz eğer işinizi iyi yaparsanız zamanla yükseliyorsunuz ve izlenim başına para kazanıyorsunuz tabiki bu sureç çok uzundur. İşinizi iyi yapıyor olmalı ve içerikleriniz güzel olmalı bu sayede yeni bir insanlarla tanışıyorsunuz ve ne kadar iyi içerik yaparsanız bu size aylık olarak maddi olarak dönüyor yani bu demek oluyorki az,çok bir maddi gelir sağlıyorsunuz. Ama bu iş gerçekten para için yapılacak iş değildir. Gerçekten severek yapılacak iştir. Ve burada paylaşmak istediğim hem biraz kendi hayallerimi paylaşmak hem böyle imkanları olup içerik üretebilicek böyle işlerle uğraşmayı seven arkadaşlar varsa' Belki bir vesile olabilirim diye düşündüm..



BU İŞLER İLE UĞRAŞACAKLAR'A DİKKAT ETMELERİ GEREKEN ŞEYLER VARDIR :

- Telif hakları, Bu telif hakkı video'nuzda kulanacağız müzikler için geçerlidir, gidip en populer müzikleri kulanmanız durumunda, video'nuz para kazanamaz,veyada kanalınıza ihtihar gelir, cok az bir ihtimal olsada davalık olabilirsiniz. (Ücretsiz kulanabiliceğiniz müzikler var youtube'nin önerdiği)

-Sabır Çok önemli çünkü belki 6 - 12 ay arasında ancak yavaş yavaş, ve düzenli özgün içerik üreterek büyüyebilirsiniz. ve hemen aklınızda çok para kazanmaktır şudur budur gelmesin yoksa sonu hüsran ile bitter

-Video editlemek ve çekmek çok emek isteyen bir iştir, unutmamak gerek. Vede youtubeye yüklenmesi 2-6 saat arası sürmektedir yani internet hızına göre değişmektedir ama bir video'nun editi 2,3 saat renderi 1,2 saat çekmeside saatler alabilir bu yüzden vaktinizin biraz olması gerek.

-En önemli nokta ise çekeceğiniz video'ların tutulması için farklı içerikler yapmak, ve ne yapmak istediğinize karar vermek unutmayın en basit örnek oyun kanalları çoktur,ve o dalda tutulmak çok zordur. Lakin yaptığınız içeriklerin ve videoların az yapılmış olması yada kendi zekanızla birşeyler yapmanız belki bir video'nuzu trendlere girip milyonlarca izlenmey'e ulaşıp patlamaya girebilir ve kanalınız hızlı bir şekilde yükselişe geçer


Uzun süredir, Youtube kulanan ve hakkında cok araştırma yapmış biri olarak, Bu konun altına merak ettiğiniz soruları yazar iseniz bildiğim kadarıyla yanıtlamaya çalışacağım,, Selametle
Devamını Oku

Nikon d3100 Dijital Fotoğraf Makinası İncelemem

.. MERHABALAR..


Öncelikle Fotoğraf meraklıları olanlar için, veyada yeni başlamak için tavsiyeye ihtiyaç duyan arkadaşlarımız inceleyebilirler.


Makineyi yaklaşık 2 sene kulandım. Profesiyonel makinaların başlangıç seviyesi olarak geçer ve fiyatı cok uygundur. Elinizde alıp kurcalamaya başlayarak öğrenebilirsiniz. şahsen 2,3 hafta kulandıktan sonra OTOMATİK' moddan çıkıp diğer manuel ayarlar'ı kurcalayarak öğrenmeye başlıyorsunuz ve bir süre sonra hakim oluyorsunuz... 

Makinayla çektiğim bir kaç görsel
 




Sadece martılar 70-300 lens ile çekilmiştir.
diğerleri 18-55 lens ile çekilmiştir.

Çekim yerleri
Martılar : İstanbul / Fatih çarşamba cukurbostan
Diğerleri , Mersin de çekilmiştir.

Nikon D3100 Temel Özelliklerine bakacak olursak.

  • 14.2 Megapiksel DX-format(APS-C) CMOS sensör
  • 3.0 “LCD monitör (230,000 nokta)
  • Görüntü sensörü temizleme (sensör titremesi)
  • (3D izleme ile) 11 AF noktası
  • IS0 100-3200 aralığı (12,800 genişletilmiş)
  • HD filmleri (1080p, 720p veya WVGA)


Eğer Fotoğraf merakı olup yeni başlayacak arkadaşlar varsa sizlere tavsiye ederim. Gayet güzel giriş seviyesi için
Devamını Oku

Evcil hayvan tavsiyeleri

Selam, Hayvan sahibi olacaklar veyahutta sahiplenmeyi düşenenler için bir kaç öneri sunacağım.

Öncelikle Şunu bilmelisinizki bir hayvan, Sahiplenmek büyük bir sorumluluktur. ilgi , bakım, gezmek, ister bu yüzden alacağınız hayvanınızı Buna göre seçmeye özen göstermelisiniz..

Bir köpek almayı düşünüyorsanız, Vaktiniz olmalı veyada aile bireylerinin siz olmadığınız bir vakitte onunla ilgilenmesi gerekmektedir. Evcil köpeklerden misal olarak Golden tercih edilmektedir. Bu köpekler cok hareketli oyun oynamayı seven bir türdür ilgi göstermeniz gerek eğer tek yaşıyorsanız yada hayvana cok ilgi gösteremeyecekseniz köpek almanızı tavsiye etmem.. Çünkü günde bir kaç defa çiş için dışarı cıkartmak gerekmektedir bu yüzden iyi düşünmek gerekiyor. Genelde bir hevesle alınan hayvanların sonu ne yazikki sokaklar oluyor ve ölüme terk ediliyor lütfen hasas olalım onlar bir mal değil Canlı ve ben bunları yaparım diyorsanız ilk önceliğiniz barinaktan sevgiye muhtaç duyan hayvanlar olmalıdır.


Bir Kedi sahiplenmeyi düşünüyorsanız bu daha basittir. yemeyini ve suyunu koyarak ona dışarı cıkabiliceği bir cam veyada bir bölüm yaparsanız vakit sıkıntısı olmayarak istediğiniz gibi gezip, iş gücünüze gidebilir akşamları gelince sevebilirsiniz. önemli hususlar şunlardır eğer dişi alacaksanız (Kısırlaştırılmaya karşıyım ben) Doğum yapma olasılığı yüksektir. ve yavru kedilere bakamayacağınızı düşünüyorsanız tercihiniz. Erkek kedi olmalıdır, Eğer yavru iken kedi ve köpek alırsanız onların dost olarak büyümesini sağlayabilirsiniz. Kedileri eğitmek muhteşem zordur bu yüzden serbest bırakmak gerekir sadece sizinle yaşayan bir arkadaş gibi düşünmek gerek
 Kuş,balık,Tavşan, ve diğer türlü kertenkele vesaire hayvanlar genelde kafeste akvaryumda yaşarlar bunlar'ın bakımı diğerlerine göre daha azdır ve ilgiye ihtiyaç duyduklarını pek söylenemez ( Kuş'lar tavşan hariç ) yemeyini suyunu verdikten sonra kendi dünyasında yaşayan canlılardır artık gerisi sizin zevkinize kalmış. 
NOt: (Gürültüden rahatsız olan varsa , kuş tavsiye etmem)


Evet arkadaşlar bu yazdığım hayvanları beslemiş biri olaraktan düşüncelerimi belirttim belki daha iyi bilenler vardır..
Devamını Oku